Günlük yoğun iş temposundan kurtulup yeni yer görmek, yeni bir lisan öğrenmek veya sadece alış-veriş yapmak için gidilebilecek yer dediğimizde çoğumuzun aklına gelen ilk yer İngiltere'dır sanırım. Ben İngiltere'de kaldığım 2 yıl boyunca gördüğüm ve edindiğim tecrübeleri paylaşmak için bu blogu kurdum. Daha sonra belki dünyada ve ülkemizde gezdiğim güzel yerler hakkında da yazılar yazabilirim. Ancak şuan için, her bir yayınımda İngilterede bulunan başka bir şehir hakkında nereye gidilir-ne yapılır hakkında sizlerle tecrübemi paylaşmayı amaçlıcam.
İlk olma özelliğindeki bu yazımda sizlerle İngiltere'nin başkenti olan Londra hakkında tecrübemi paylaşmak istiyorum. Bu yazımda Londra'da "nereye gidilir?" sorusunun cevabı hakkında bilgi vermek istiyorum.
1. South Bank
Gezmenize ilk buradan başlamınızı tavsiye ederim. Burası aslında bir yürüyüş yolu olmasına karşın merkezde bulunan her türlü turistik yerlere ulaşımı kolaydır. Bu yürüme hattı Big Ben'den başlayıp Tower Bridge'e olan kesimi içermektedir. Akşamları bu yol üstünde bulunan waterloo bridge'in altında nadide kitapları bulabileceğiniz bir bookshop açılmasının yanı sıra yine aynı saatlerde Waterloo bridge ile London Eye arasında kalan kesimde çeşitli gösterileri izleme şansınız bulunmakta.
Burada Londrayı kuş bakışı görme imkanını bulabileceksiniz. Bura için tavsiyem sabahtan gitmenizdir. Çünkü; günün ilerleyen saatlerinde genellikle büyük kuyruklar oluşabilmekte. Ancak gece binmekte başka bir ayrıcalık olduğunuda sizlerle paylaşmak isterim. Zira gece Londra'nın kuş bakışı görünüşü bir başkadır.Biletleri internetten daha ucuza alabilirsiniz ancak dilerseniz gişelerinden de biletinizi tedarik edebilirsiniz.
3. Big Ben
4. Westminester (Parlamento Binası)
Az öncede dediğim gibi burası hemen Big Ben'in yanında bulunan görkemli bina. Bu bina İngilterede parlemanto binası olarak kullanılmakta. London Eye'dan westminester köprüsü (yandaki fotoğrafta arka planda görünen köprü) kullanarak rahatlıkla ulaşılabilmekte.
5. St. James Park
Westminter'ın hemen 3 dakika yürüme mesafesinde bulunan parkın ismidir. Parkın içi neredeyse hayvanat bahçesi gibidir. Özellikle çevrede oturanlar akşamları bu parkta yürüyüş yapmakta ve mesai saatlerinde de parkta bulunan oturma yerlerinde iniglizler veya turisler oturup sohbet edebilmektedir. Yeşilliğin de bol olduğu bu parka benzer biçok park Londra'da bulunmaktadır.
6. Buckingham Palace (Kraliçemiz çok yaşa ^_^)
İngiliz kraliçesinin yaşadığı saray. St James Parkından içinden geçerek yaklaşık 5 dakika yürüme mesafesi uzağında bulunmakta. Burada geleneksel ingiliz askerleri görme şansınız bulunmaktadır (Alttaki resimdeki gibi). Saraya sırt verdiğinizde sağınızda kalan park St. James Park, solumuzda kalansa Green Park'tır. Green Park'ın içinden geçerek özellikle Londrada alış-verişin kalbi olan Oxford Circus ve Piccadilly Circus gibi yerlere gidilebilirsiniz.
Sarayda Nöbet Tutan Geleneksel İngiliz Askeri |
7. Green Park
Buckingham Palace'ın hemen yanında bulunan bu park yeşilliğiyle göz kamaştırmaktadır. İngilizler özellikle kapalı hava nedeniyle yıl boyu güneş göremedikleri için yazın güneşli olduğu zamanlarda Green Parka konulan şezlonglara uzanarak güneşlenmektedirler. Ancak bu şezlongların kullanımı için belli bir ücret ödeme yapılması gerekmektedir.Ayrıca Kanada ile alakalı için park içinde heykelde bulunmaktadır.
Yazın Green Parkın Görüntüsü |
8. Oxford Circus
İngiltereye alış-veriş için gidenlerin en uğrak caddesi burası desek herhalde yanılmayız. Bu caddede Primark, Sportdirekts, Nike, ingiltere ve londrayla alakalı hediyelik eşya satan biçok mağaza, Marks&Spencer,boots,Apple.. gibi birçok ünlü markanın bütün ürünlerinin satıldığı mağazalar bulunmaktadır. Konum olarak da bu cadde Londra'nın tam merkezi yerindedir. Ayrıca bir başka alış-veriş caddeleri diyebileceğimiz Regent street ile Piccadilly circus, Oxford circusa yürüyüş mesafesindedir.
9. Piccadilly Circus
Günümüzde geliştirilen birçok oyunda bu meydan kullanıldığına şahit oluyoruz. İlk göze çarpan Eros heykeli ve reklam panolarıdır.Ayrıca alış-veriş içinde barındırdığı biçok mağazayla bu meydan biçok turist tarafından ziyaret edilmesinin yanı sıra bazı günlerde akşama doğru veya güneş battıktan sonra meydanda yapılan gösteriler nedeniyle uğrak yerlerindendir.
Son not olarak; gece hayatını sevenler için ingilterede bulunan en büyük publar ve clublar burada bulunmaktadır.
10. Soho
Piccadilly Circus'un hemen yakınında bulunan bu bölge China Town, National Portrait Gallery ve birçok kültürel etkiliğin yapıldığı binaları içinde bulunduran bölgenin ismidir.
İlk olarak eğer tiyatroya veya müzikale karşı ilgi duyuyorsanız kesinlikle bu bölgeyi ziyaret etmelisiniz. Dünya'nın ilk ve en büyük tiyatro ve müzikal binaları bu bölgede bulunmakta. Ayrıca biçok müzikalin ve tiyatro gösterilerinin galaları burada yapılmakla birlikte biçok büyük bütçeli ünlü filmin galalası da bu bölgede yapılmıştır (Mesela Need for Speed, Harry Potter).
Son olarak eklemek istediğim; biletleri Piccadilly Circus'da eros heykelinin karşısında bulunan satıcılardan veya intenetten alabilirsiniz. (Toplu alımlarda bilet fiyatlarında indirim yapılmakta - gerekli sayı sanırım en az 10 veya 12 kişiydi)
China Town uzak doğu kültürüne sevenler için Londrada gidilmesi gereken yerlerden biridir. Burası kısaca küçük Çin'dir. Dünya'nın bikaç büyük şehrinde buna benzer bölge bulmak mümkündür. Burada istediğiniz, merak ettiğiniz veya denemek istediğiniz biçok asya mutfağına özgü yemeği bulabilirsiniz. Ayrıca bazı Çin lokantalarında belli bir ücret vererek 2 saat boyunca dilediğiniz yemeklerden limitsiz olarak yeme imkanınızda bulunmaktadır. Ancak buna benzer lokantalar China Town'da çeşit olarak pek gelişmediklerini de söylemem gerekir (Mesela Birmingham'daki ve Reading'teki Çin Lokantalarında yaklaşık 10 pounda et-tavuk-noddle-dondurma-çikolatayı-içeceği 2 saat boyunca sınırsız yiyebilmiştim) Yemeğin dışında asya kültürüne özgü (daha çok Çin kültürü) hediyelik eşyalarıda burada bulabilirsiniz (Mesela Çinlere ait şans kedileri).
National Portrait Gallery isminden de anlaşılabileceği gibi biçok çizilmiş portreyi içinde barındıran müzedir. Bu müzede değişik zamanlara ait zamanın biçok ünlü çizerinin çizdiği ünlü portrelerin bulunmasının yanında İngiltere'nin tarihi olaylarına ve kültürüne ait portrelerde bulunabilmektedir. Bu müzenin hemen önünden geçen yol ünlü Trafalgar Meydanı (Trafalgar Square)'dır. Trafalgarı boydan boya yürümenizi tavsiye ederim. Yol üstünde Horse Guard binasını görebilir ve burada atlı ingiliz birliğine ait askerlerle fotoğraf çektireblirsiniz.Horse grand'ın birazcık ilerisinde 2. Dünya savaşıyla alakalı heykelleride görebilir, bu heykellerden yalnızca 2 dakika daha yürüyerek Big Ben'e de çıkabilirsiniz.
11. Tower Bridge
Londrada bulunan en görkemli köprü. Araç ve yayaların geçişine izin verdiği gibi açılarak da büyük gemilerinde geçişine izin verebilmektedir. Ayrıca Tower bridge'e yalnızca 7 dakika uzaklıkta olan Borough Market'e yürüyerek buradan gidebilirsiniz.
Borough Market'de satılan ürünler daha çok ingiliz yemeklerini merak eden kişilere hitap etmesiyle birlikte taze meyve-sebze, et, süt.. vb ürünleri bulabileceğiniz bir market. Burada ingilizlerin milli yemeği olan Fish and Chips'i denemenizi tavsiye ederim.
12. London Castle
Tower Bridge'e yanlızca 2 dakika yürüme mesafesinde bulunan London Castle Londrada gezip görülebilecek yerlerden biridir. Girişte turlara katılabileceğiniz gibi kendi başınıza da burada gezip dolaşma imkanına sahipsiniz. Yanlız giriş ücretlidir.
13. St. Paul Cathedral
Bunun ismini duyan bir ingilizlerin ilk diyecekleri 2. dünya savaşında hitlerin tek bombalamadı bina olmasıdır. 17. yüzyılda inşa edilmiş bu bina hala günümüzde eskisi gibi heybetli ve sağlam yapıdadır.
14. Greenwich Gözlem Evi
Buraya kadar olan yerler hep birbirlerine yürüyüş mesafesi uzaklığındaydı. Ancak greenwich gözlem evi ve sonradan gelen yerlere gitmek için herhangi bir ulaşım aracını kullanmanız gerekmekte. Zira bu yerler Londra'nın merkezine göre uzakta yer almakta. Konumuza dönersek, Greenwich dünya'nın 0 derecesindeki boylamın (Başlangıç Meridyeninin) geçtiği Londra'nın semtidir. Bu semtte bulunan Gözlem Evi tam başlangıç meridyeninin üstüne inşa edilmiştir. Ayrıca Greewich gözlem evinin yakınında İngiltere'nin en büyük deniz müzesi ve Kraliçe'nin evi bulunmaktadır.
Grrenwich Gözlem Evinden Greenwich'e Bakış |
Londrada gidilebilecek yerlerden biride Londra şehrine ait takımların stadyumlarıdır. Emirates Stadyum bunlardan yalnızca biri. Arsenal takımının evi olan bu stadyum, Londraya uğrayan futbolseverlerin uğradığı yerlerden. Burada Arsenal futbol takımının kazandığı kupaların toplandığı müzeyi ziyaret edebileceğiniz gibi burada bulunan mağazadan arsenal forması da alabilirsiniz. Ayrıca internetten bilet alarak stadyum içine yapılan turlara katılıp, futbolcuların soyunma kabinlerini ziyaret edebilir, yedek klübesinde fotoğraf çekebilirsiniz.
18. Fulham Broadway (Stamford Bridge)
Londranın bir diğer takımı olan Chelsea'nin stadyumu. Burası Emirates Stadyumuna benzer özellikleriyle dikkat çekiyor. Burda da takımın topladığı kupaların sergilendiği bir müze ve forma ve hediyelik eşya satışının gerçekleştiği bir mağaza bulunmakta. Burada da stadyum içinden tur atmak istemeniz halinde internet üzerinden kayıt yaptırarak görkemli stadyum atmosferini yaşayabilirsiniz.
19. Baker Street
20. King's Cross Station
Aslında burası Londranın ve bütün İngilterenin demir yolu ulaşımının kalbi olan istasyon. Buradan ingilterede başka şehre veya Londranın başka bir semtine demir yolunu (underground) kullanarak rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Ancak benim burayı size önermemdeki neden buranın demir yolunun kalbi olmasından kaynaklanmıyor. Burayı önermemdeki neden ünlü Harry Potter filminde gösterilen Platform 9 3\4 yani büyücülük okuluna giden istasyonun burası olması. Bu istasyona gelerek büyücülük okuluna giden trene yetişebilir ve Harry Potterla alakalı hediyelik eşyaların satıldığı mağazayı ziyaret edebilirsiniz.
Ayrıca Harry Potter hayranlarına belirtmek isterim ki, Harry Potter'ın çekiminin yapıldığı Warner Bros Studio'larına gidip filmin çekiminin yapıldığı yerlerde gezebilir ve buralarda dilediğinizce fotoğraf çektirebilirsiniz. Bunun için internetten veya Londra'nın çeşitli yerlerinde satılan biletlerden yerinizi ayırabilirsiniz.
21. Excel London
Eğer buraya gittiğinizde hiçbir etkinliğin olmadığı zamana denk gelirseniz aslında burası yalnızca bir binadan oluşan bir yer. Ancak; buranın etkinlik programını gelmeden önce ve geldikten sonra inceleyerek biçok etkinliğe katılabilir, Londrada geçireceğiniz zamanı daha mutlu biçimde bitebilirsiniz.
22. Richmond
Londrada en uzun yaşayan insanların bulunduğu bölge, Richmond. Londra merkeze çooook uzak olmasına rağmen, tek cümleyle kesinlikle gidilmesi gereken yer. Ünü daha çok yeşili ve temiz doğasıyla yayılmasına rağmen, burda bulunan tersane ve dünya'nın en büyük botanik parkı Richmond'ın ününe ün katmakta.
Trenle Richmond'a gittiyseniz dünya'nın en büyük botanik parkı olan Kew Gardens'ı bulmanız zor olmasına karşın kesinlikle adresi sora sora uğramanızı tavsiye ederim.Özellikle botanikle ilgilenenler için Kew Gardens ziyareti bir kitap okuma niteliğinde olacaktır.
Londrada en uzun yaşayan insanların bulunduğu bölge, Richmond. Londra merkeze çooook uzak olmasına rağmen, tek cümleyle kesinlikle gidilmesi gereken yer. Ünü daha çok yeşili ve temiz doğasıyla yayılmasına rağmen, burda bulunan tersane ve dünya'nın en büyük botanik parkı Richmond'ın ününe ün katmakta.
Trenle Richmond'a gittiyseniz dünya'nın en büyük botanik parkı olan Kew Gardens'ı bulmanız zor olmasına karşın kesinlikle adresi sora sora uğramanızı tavsiye ederim.Özellikle botanikle ilgilenenler için Kew Gardens ziyareti bir kitap okuma niteliğinde olacaktır.
23. Greenwich Peninsula
Burası greenwiche yakın olmasına rağmen yürüyüş mesafesinde olmayıp, greenwich gözlem evinden ancak toplu taşıma araçları vasıtasıyla gelebileceğiniz yerleşkedir. Bu yerleşkede ünlü sanatçıların konserlerini verdikleri veya büyük show gruplarının performanslarını sergiledikleri The O2 Arena ve thames riverı kuş bakışı izlemenize imkan veren emirates air line greenwich (teleferik) hattından oluşmaktadır. (Gerisi teferruat :) ) Eğer bu kuş bakışı olayını kaçırmak istemiyorsanız tavsiyem teleferiğe erken saatlerde gelmeye bakın ve biletinizi internetten alın. Çünkü; yoğun turist ilgisinden (ve bazı ingilizler ev-iş yolu için bunu kullanmalarından) dolayı gün içinde burada uzun kuyruklar oluşabilmekte.
Burası greenwiche yakın olmasına rağmen yürüyüş mesafesinde olmayıp, greenwich gözlem evinden ancak toplu taşıma araçları vasıtasıyla gelebileceğiniz yerleşkedir. Bu yerleşkede ünlü sanatçıların konserlerini verdikleri veya büyük show gruplarının performanslarını sergiledikleri The O2 Arena ve thames riverı kuş bakışı izlemenize imkan veren emirates air line greenwich (teleferik) hattından oluşmaktadır. (Gerisi teferruat :) ) Eğer bu kuş bakışı olayını kaçırmak istemiyorsanız tavsiyem teleferiğe erken saatlerde gelmeye bakın ve biletinizi internetten alın. Çünkü; yoğun turist ilgisinden (ve bazı ingilizler ev-iş yolu için bunu kullanmalarından) dolayı gün içinde burada uzun kuyruklar oluşabilmekte.
Londraya eğer sadece alış-veriş amacıyla geldiyseniz tek buraya uğrayıp gitseniz bile gafi diyebileceğimiz bir mağaza, Harrods. Her çeşit yemek veya taze meyve-sebzeden et ürününe veya süt ürünlerine dek bulabileceğiniz, son moda kıyafetler için özel odaların olduğu, her markaya ait ayakkabılar için kocaman bir katın yarısının ayrıldığı, son derece pahalı mücevher ve altın ürünlerinin çerez gibi satıldığı ve dünya'nın top %1'nin çoğuna aynı yerde bulabileceğiniz bir mağaza. Genel olarak pahalı ve gösterişli ürünlerin satılmasının yanı sıra bizim öğrenci işi ürünleride arada bulanabilmekte. Amacınız alış-veriş olmasa dahi ŞİDDETLE ziyaret etmenizi tavsiye etmekteyim. Gitmeden önce tavsiyem; sadece bir mağaza olmasına karşın bura için bütün gününüzü ayırmayı unutmayın.
Not: Harrod's'ın yalnızca 5 dakika uzağında Türk konsolosluğu bulunakta.Eğer işiniz oraya düşerse evinize geri dönmeden önce burayı ziyaret de edebilirsiniz. Buraya en yakın underground istasyonu South Kensington istasyonu olduğunu belirtmek isterim.
25. Wood Green (Londradaki Türk Mahallesi)
Londra'nın çeşitli yerlerinde Türk lokantaları olmasına karşın yinede Türkiye özlemi çekerseniz (yani daha çok birisiyle yüz yüze türkçe konuşmak isterseniz) gidebileceğiniz yer Wood Green'dir. Londra merkeze uzak olmasına karşın ulaşım underground ile kolaydır. Wood Green underground istasyonu Piccadilly Line'da 3. zone'da kalmakta. Burada fazla gezme fırsatım olmadığı (burada gezmek istemediğim için gezmedim) için fazla bilgi verememekle birlikte tek bir kez Türk festivali kapsamında uğramıştım. Bu festivalde ülkemize ait ülkemizin insanın yaptığı her türlü yiyecek ve içeceği bulmanızın yanı sıra mehteran takımı dineleme fırsatı yakalayabileceğiniz gib aynı zamanda festivale katılan ünlü isimlerin konserlerini ücretsiz katılabilme fırsatınız da olacak. Bu festival yazın gerçekleştiriliyor. Festival alanından çektiğim bazı fotoğrafları aşağıda paylaşıyorum;
26. Son Not
Buraya birkaç yer daha eklenebilinir. Buraya kadar belirttiğim biçok yeri ne yürüme derdi olmadan nede nasıl giderim derdi olmadan gitmeniz mümkün.
Bu basit yol kısaca, waterloo köprüsüden merkez londraya giderken ALDWYCH 'de bulunan (Holborn'a Gelmeden) Londra turlarına katılabilirsiniz. Hop on hop off otobüslerle (yandaki şekildeki otobüs) şehir turu atarken istediğiniz lisanda şehirle alakalı bilgiler alabilirsiniz. (Malesefki anlatımda Türkçe otobüslerde kullanılmamakta). Turlar gün içinde değişik saatlerde yapılmakta.
Başka bir yöntemde gemi yolculuğu seçeneği. Bu yolculuk için gemiye London castle'da veya greenwich'te binip westminester'ın (parlemanto binasının) hemen yakınında inebilirsiniz. (veya tersi şeklinde de olabilir) Ancak bu seçenekte görebileceğiniz yer miktarı önceki seçeneğe göre daha kısıtlı. Ancak ünlü Thames nehrinde gezinti sizi mutlu etmeye yetcektir. Biletleri direkt gişeden alabilirsiniz.
Gerçekten çok güzel ve bilgilendirici bir yazı olmuş.Tebrik ederim.Çok hoşuma gitti.İnşallah ben de yakın bir zamanda İngiltere'ye gitme fırsatı bulurum ve bu yazıdakilerden faydalanarak zahmetsiz bir şekilde gezerim.Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim ve inşallah yakın bir zamanda farklı şehir ve ülkelerle böyle yazıların devamı gelir.
ReplyDelete